9. Yargı Paketi adı ile de anılan 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından 14.11.2024 tarihli, 32722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İşbu kanun ile Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu başta olmak üzere Türk Medeni Kanunu, Avukatlık Kanunu, İcra ve İflas Kanunu gibi birçok kanunda değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler arasında en çok dikkat çeken düzenlemelerden biri de hakaret suçuna ilişkin değişiklikler olmuştur.
Hakaret Suçu
Türk Ceza Kanunu m.125/1’in ilk cümlesinde hakaret suçu “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somu bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir.Bu kanun metni düzenlenirken koruması amaçlanan hukuki değer kişinin saygınlığı ve onuru; kişisel hakları ve özel hayatının gizliliğidir. Hakaret suçunun gerçekleşmesi için mağdurun saygınlığının veya onurunun gerçekten rencide edilmesi aranmamakta; yalnızca mağdurun onurunu, saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bir eylemin gerçekleşmesi yeterlidir. Bu eylem söz ile gerçekleşebileceği gibi; yazı ile veya bir paylaşımla da gerçekleşebilir. Yani, hakaret suçu farklı şekillerde işlenebilmektedir. Örneğin; mağdurun bulunduğu yerde yüzüne karşı işlenebileceği gibi gıyabında da işlenmesi mümkündür. TCK m.125/2’de düzenlendiği şekli ile mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde suç huzurda işlenmiş sayılır. Şöyle ki; mağdur onurunu rencide eden, saygınlığını itibarını hedef alan müdahaleyi kendisine gelen mesaj, telefon, sosyal medya gönderisi, mektup, elektronik posta vb. bir yolla öğrenirse suç huzurda işlenmiş kabul edilecektir. Burada vurgulamak istediğimiz husus, hakaret suçunun gerçekleştiğinin kabulü için kişinin saygınlığının veya onurunun zedelenmesi sonucunun aranmadığıdır.
7531 Sayılı Kanunla Gelen Değişiklikler
7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14. maddesinde; TCK m.73’ün 2. fıkrasına hakaret suçunda şikayet süresinin, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyeceğine dair ibare eklenmiştir.
Hakaret suçu, TCK m.131/1 uyarınca şikayet koşuluna bağlanmıştır. Kural olarak fiilin öğrenilmesinden itibaren başlayan şikayet süresine hakaret suçu bakımından bir istisna getirilmiş ve her halükarda fiilin gerçekleşmesinden sonra iki yıllık kesin bir şikayet süresi öngörülmüştür. Yeni düzenleme ile öngörülen bu iki yıllık süre içinde kendine hakaret edildiğini bilmemesi sebebiyle şikayette bulunamayan mağdur, iki yılın geçmesinden sonra şikayet hakkını kaybedecektir. Dolayısıyla işlenen bu suç şikayet eksikliği nedeniyle ceza yargılamasına konu olamayacaktır.
İkinci önemli değişiklik ise 15. Madde ile gelmiştir. Bu madde uyarınca TCK m.75’de düzenlenen önödeme maddesinin 6. fıkrasının (a) bendine (2) numaralı alt bendine, “Hakaret (125 inci maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası)” eklenmiştir. Bu düzenleme uyarınca hakaret suçunun; “mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle” veya “dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı” veya “kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle” veya “alenen” işlenmesihallerinde önödeme müessesesi uygulanacaktır. Bu değişiklikle, hakaret suçunun bir kısmı uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınmıştır. Yapılan bu düzenleme ile, hem Cumhuriyet Başsavcılıklarının hem uzlaştırma bürolarının hem de ceza mahkemelerinin iş yükünü azaltması öngörülmektedir. Bununla birlikte, sosyal medya kanalıyla işlenen hakaret suçlarının “para kazanma aracı” olmaktan çıkarılması da hedeflenmektedir.
Üçüncü değişiklik ise aynı kanunun 16. Maddesinde düzenlenmiş olup; uzlaştırma kurumuna ilişkindir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.253/3 metnine soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olsa dahi hakaret suçunda (125 inci maddenin ikinci fıkrası) uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği eklenmiştir.
Özetle fail; TCK m.125/2’de öngörülen hakaret suçunu işlerse, yani hakaret suçunu oluşturan fiil sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlerse, suç önödeme kapsamında yer aldığından TCK m.75’e ilişkin hükümler uygulanacaktır. Yine aynı suçun, 3. fıkrasının (b) ve (c) bendi kapsamında ve/veya 4. fıkrasında yer alan nitelikli halleri ile işlenmesi durumunda da önödeme hükümleri uygulanacaktır.
Değişikliklerden önce suçun sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi uzlaştırma usulüne tabi iken, Kanunun yürürlüğe girmesi ile örneğin bir kişinin diğer bir kişiye sesli mesajla hakaret etmesi halinde bu suç için önödeme hükümleri uygulanacaktır.
Önödeme
Önödeme tıpkı uzlaştırma gibi ceza yargılamasındaki alternatif çözüm yollarından biridir. Önödeme hükümleri kapsamında Cumhuriyet Savcısı tarafından şüpheliye Kanunda belirlenen şekilde hesaplanan miktardaki paranın önödeme teklifi şeklinde tebliğ edilir. Bu tebliğden sonra 10 gün içinde teklif şüpheli tarafından ödenip kabul edilirse, fail hakkında kamu davası açılmaz ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Bu süreçte mağdura bir söz hakkı verilmez; teklif savcı tarafından sunulur ve şüpheli tarafından kabul edilmesiyle birlikte takipsizlik kararı verilir. Ancak fail önödemeden yararlanamaz veya yerine getiremezse hakkında kamu davası açılır. Önödemeden yararlanan kişi hakkında herhangi bir adli sicil kaydı oluşmaz. Önödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile mahkemenin düşme kararları, bunlara özgü bir sistemde kaydedilir. TCK m.75 kapsamına giren suçların 5 yıl içinde yeniden işlenmesi durumunda, fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme uygulanmaz. Özetle, 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14,15,16 ve 18. maddeleri ile TCK m.125/2 ve yine bu suçun TCK m.125/3-b, c ve 125/4’de düzenlenen nitelikli halleriyle işlenmesi durumunda yeni bir dönem başlamıştır. Artık uzlaştırma değil, önödeme hükümleri uygulanacaktır.